Bugün 0-6 yaş arası kanser hastası olan çocukların bir yerde toplanıp sırayla genel anesteziye alındığı bir devlet hastanesindeydim. Çocuklar aç aç sıralarının gelmesini beklerken alınan çocuklar da bir yandan muayene edilip ailelerine teslim ediliyordu. 5 yaşlarında gürbüz bir erkek çocuğu babasının kucağında diğer çocukların aileleri ile sıralarını beklediği salona getirildi. Üzerinde mavi ameliyathane önlüğü ve açılan kısımdan görülen süper kahramanlı bir iç çamaşırı vardı. Babası çocuğu getirip pusetine koydu. Çocuk bir yandan anestezinin etkisi ile yarı uykulu ağlarken elinde takılı kelebeği fark etmişti. Durmadan acıyor acıyor diyerek ağlıyordu. O esnada baba çocuğun ağlamasına daraldı. Anne de bu arada bir yandan üzerini giydirmeye çalışıyordu. Çocuk iri yarı baygın gibi olduğundan be gürbüz olduğundan pusette oturduğu yerde giydirilmesi zordu. Çocuk hala ağlıyordu nasıl! Anne de baba da duyarsız.Baba üstüne sabırsız ve darlanık. Anne üstünü çarçabuk giydiremedi diye birbirlerine bağırdılar. Çocuk elinde kelebek nedeniyle korkmuş ağlıyor, acıyor diyordu. Anne durmadan acımıyor, sus diye çocuğuna kızarken bir yandan babaya laf yetiştiriyordu. Baba çocuğun ağlamasına daha fazla tahammül edemedi. Sadece tişörtünü giydirmişti annesi. Eşofmanı dizlerindeydi, yukarı çekememişti. Baba bir hışımla puseti kaptığı gibi hemşireye doğru gitti kızgın kızgın bir şeyler söyleyerek. Çocuk üzerinde iç çamaşırı ile onca insanın önünden geçip geri geldiğinde hala acıyor diye ağlıyordu. Anne aynı duyarsızlıkla çocuğunu giydirme çabasındaydı. Dayanamadım gittim annenin yanına, pusette oturan çocuğun yanına çömeldim. Anneye belki anlaşılmaya, şefkate ihtiyacı var dedim. Yok öyle bir şey değil, biliyor artık öğrendi dedi. Mızmızlığından yapıyor demek istiyordu ifadesinden anladığım. Baktım anneden hayır yok. Çocuğun pamuk tombik elini tuttum. Gözlerine bakmaya çalıştım. Yumuşak bir sesle acıyor mu? diye sordum. Biliyor musun birazdan geçecek, her şey yolunda gibi bir şeyler söyledim birkaç kez. Çocuk sakinleşti bana baktı. Sustu. Gülümsedim. Gülümsemedi ama sakinleşti. Sonunda üstü giydirilmişti. Öylece ayrıldılar.
Bu seferlik elimden sadece sakinleştirmek geldi...
Keşke o yavrucak için daha çok şey yapabilseydim...
Her zaman çocuklar için bir şeyler yapacağım. Görüp geçmeyeceğim. Elimden ne kadarı gelirse...
Allah hepimize bu yolda yardımcı olsun. Hikayelerimiz çok olsun. Buradan hepsini paylaşalım. Hikayelerimiz arttıkça artsın. Bu bir iyilik hareketi olsun...
İşte bunlar gönlümden geçenler. Ne dersiniz hep beraber bunu başarabilir miyiz?