Bu kitap Adem Güneş'in sürekli üzerinde durduğu, benimseyip onayladığı, tavsiye ettiği eğitim modeli olan Montessori sisteminin kurucusunun yazdığı bir kitap. Ünlü Montessori metodunun özünü ifade eden "Bana kendi kendime yapabilmeyi öğret" sözünün, felsefesinin sahibi...
Kitaptan sizinle sevdiğim bir alıntı paylaşmak istiyorum. Şöyle diyor Bayan Montessori:
"...... Deyim yerindeyse farklı tarihsel devirlere uyumu için de geçerlidir, çünkü eski zamanlara ait bir yetişkin günümüz dünyasında yaşayamaz, ama bir çocuk içine girdiği uygarlık düzeyine uyum sağlayabilir. Hangi düzeyde olursa olsun, bu devrin gelenek ve görenekleriyle uyum içinde yaşayan bir insan yaratır. Bu da insanın birey oluşunda bebeklik döneminin gerçek işlevinin uyumsal olduğunu, çevresindeki dünya üzerinde eylemde bulunma ve bu dünyayı etkileme konusunda özgür kılan bir davranış modeli oluşturmak olduğunu gösteriyor.
İşte, bu nedenle de bugün çocuğu, bir birleşme noktası, tarihin farklı dönemlerini, uygarlığın farklı düzeylerini bir araya getiren bir bağ olarak düşünmemiz gerekiyor. Bebeklik dönemi gerçek anlamda önem taşır, çünkü yeni düşünceler aşılamak, ulusal özelliklere yeni bir dinçlik katmak için halkın alışkanlıklarıyla gelenek ve görenekleri değiştirmek ya da iyileştirmek istediğimizde, araç olarak çocuğu görmemiz gerekir, çünkü yetişkinlerle başarılacak şeyler çok kısıtlıdır. Daha iyi şeylere esin kaynağı olmak, belirli bir topluluk içinde uygarlık ışığını yaymak istiyorsak, bu amaca ulaşabilmemiz için çocuklara dönmemiz gerekiyor."
İşte arka kapak yazısı:
Büyük bir potansiyelle, ancak neredeyse bomboş bir zihinle doğan ve altı yıldan kısa bir süre içinde diğer türlerin hepsini geride bırakan çocuğun bu başarısı, yaşamın en büyük gizemlerinden biridir. Bu kitapta Dr. Montessori, insan yaşamının bu ilk, ancak en belirleyici dönemine dair yakın gözlemlerini ve değerlendirmelerini (…) anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda yetişkin insanların bu yöndeki sorumluluğunu da ortaya koyuyor. (…) Bugün evrensel anlamda kabul görmüş olan "doğumdan itibaren eğitim" yaklaşımı, eğitimin "yaşama yardım" hâline gelmesiyle ve bilgi ya da idealleri bir zihinden diğerine doğrudan aktarmanın ve öğretimin dar sınırlarını aşarak verilebilir. "Çevreyi hazırlama" Montessori yönteminin en tanınmış ilkelerinden biridir.
-Dr. Mario Montessori -
1909'da Maria Montessori'nin seminerlerine dayanan ilk kitabı Monessori Metodu, çok satanlar arasına girmiş, yirmi dile çevrilmiş ve dünya genelinde yeni bir eğitim hareketinin başlamasına sebep olmuştu. Sadece ABD'de beş binden fazla devlet okulu ve özel okul, Montessori Eğitim Modeli'ni uygulamaya başlamıştı. 1940'larda Hindistan'da verdiği seminerlere dayanan Emici Zihin ise gözlem ve uygulamaya dayanan tecrübelerinin ışığında metodolojisini ve felsefesini derinlemesine açıkladığı son kitabı ve başyapıtıdır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar ve uygulamalar Montessori'nin özellikle duyarlı dönemler ve dil kazanımı üzerine düşüncelerinin doğruluğunu ve eğitim modelinin başarısını kanıtlamaya devam etmektedir.
1929 yılında Dr. Maria Montessori tarafından kurulan ve hâlâ dünya genelinde Montessori Eğitimi'nde en yetkin otorite kabul edilen Association Montessori Internationale (AMI-Uluslararası Montessori Derneği) ile Montessori'nin kültürel mirasını temsil eden torun çocuklarının iş birliğiyle titizlikle yayıma hazırlanan bu kitabı Türkçeye kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 320
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Kaknüs Yayınları