Merhaba Z.Nesenin Annesi,
Foruma tekrar yazdığınız için teşekkür ederim. Umarım ihtiyacınız olan bilgilere ulaşırsınız.
Aslında bence bu tip konuları yönetmeye başlayacaksak aslında neden ben sorusunu bir kenara bırakmakla başlamalıyız işe. Mevlana'nın "La Tahzen" şiiri var, İbrahim Sadri harika okumuş. İnsan dinlerken göz yaşlarını tutamıyor ama söyledikleri bir yandan da ferahlatıyor insanı. Bir yerde "Sendeki derdi nimet sayanlar var!" Diyor.
Benim kızımda hayati bir hastalık atlattı inşallah Allah'ın izniyle. O dönemde Allah'a içim yansa da hep şükrettim. Ya trafik kazası olsaydı da Allah korusun kızıma bir şey olsaydı. Allah bana bu seçeneği sunsaydı mutluluktan deli olurdum diye düşünüp bünün bana belki de Allah tarafından verilen bir şans olduğunu kabul ettim.
Doğrusu ben hep şunu düşünmüşümdür. Allah inancı olmayan insanlar nasıl göğüslüyor hayatın beklenmedik kötü sürprizleri ile yaşamayı. Ben kendimi inancım ile iyi ettim. Bu bir sınav dedim. Hiçbir şey için hiç farklı davranmayacağım kızıma dedim. Başımıza geleni önce kabullendim teslimiyetle boynumu eğip. Demem o ki önce kendimi iyi ettim. Size de bunları bunun için anlatıyorum. Öncelikle yaşadığınız durumu teslimiyetle kabullenmeniz olur tavsiyem. Kabullenirseniz neden ben sorusunu bir kenara bırakırsınız. Her şeyin göremediğim bir nedeni var dersiniz. Kendinizi teselli edersiniz. Siz böyle olursanız güçlenirsiniz ki kızınızın ihtiyacı olan da bu zaten. Siz bu durumu normal kabul edip öyle bakmazsanız tabi ki kızınız bu durumu hemen fark eder ve o da sizin pencerenizden bakar.
Yapmanız gereken bana göre çocuğunuzu hayata karşı güçlendirmeniz. Bağımsız bir birey yapmanız. Güçlü ve pozitif bir kişilik olursa yarın hayatta yalnız kaldığınızda endişelenecek bir şeyiniz olmaz inşallah. Siz eğer tedirginlikle yaklaşırsanız, belki de açıma duygusuyla normalde davranmayacağınızdan farklı davranıp üstüne fazla düşerseniz onu zayıf hale getirirsiniz ki o zaman dış dünyaya çıktığında yalnız, belki endişelenmekte haklı olursunuz.
Montessori metodunun kurucusu Maria Montessori'nin çok sevdiğim bir sözü var "Çocuğunuz Hakkında Bilmeniz Gerekenler" kitabında. O kitabı mutlaka almanızı tavsiye ediyorum. İhtiyacınız olan pek çok bilgi var içinde. Şöyle diyor :
"Çocuğun kendi başına yapabilmesine yardım ettiğinizde, çocuğun bağımsızlaşmasına da yardım ediyorsunuz demektir."
Çocuğunuzu bağımsızlaştırın, güçlendirin. Siz bunu kabullenin. Bacağın biraz kısa olmasında ne kötülük var ki aklı kısa olmasın. Sizin enerjiniz ona geçer. Önce kendinizi, sonra sevgili kızınızı güçlendirin.
Aman şunun da altını çizeyim lütfen. Ne siz ne de bir yakınınız aman sakın ola ki acıma duygusu ile bakmayın olur mu? Çocuk bunu hisseder muhakkak ve ona yüklenen olumsuz bir his olur olmaması gereken.
Her zaman buradayız, ne zaman dertleşmek isterseniz.
Sevgilerimle
Allah'a emanet olun