teşekkür ederim ayşe hanım. aslında bende çok dikkat ediyorum bu konuya. ama şimdi sizin yazdıklarınızı okuyunca bir hatamı fark ettim. oğlumu bazen ben bazen babası giyindiriyor acaba bundan dolayımı tam oluşmadı...
Sevgili Ruken çocuğun giysilerinin değiştirilmesi, tuvalet sonrası temizliğinin yapılması ya da tuvalette eşlik edilmesi çok zorunlu haller dışında tek kişi tarafından yapılmalı diyor Adem Bey, eğer mecbur kalma durumu yoksa yavrunuzun bu ihtiyaçları evet tek kişi tarafından yapılmalı
İşteyseniz örneğin, evde yoksanız yanında değilseniz de hep aynı kişi vermeliymiş bu bakımları. Bir de mahremiyet eğitimi bildiğiniz gibi sadece vücudu sakınma ile ilgili değil. Çocuğun auralarına da saygı göstermek gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken alanları bir yazımda Adem Bey'in sözlerinden şöyle aktarmıştım:
Fiziksel Aura: 3,5 yaşına gelen çocuk fiziksel aura örmeye başlar. Kendisi ile yaklaşık 45 cm lik mesafede bir his oluşturur. Kendisini böyle bir alanın içinde hissetmek ister. Eğer çocuğun bu mesafede karşısında durur ve öperken bile bu mesafeden izin isteyerek öperseniz, çocuğun o sınırının oluşturmasına destek olursanız çocuğun fiziksel aurası örülür. Yani fiziksel mahremiyeti oluşur. Sizden daha fazla yaklaşan birisi olursa çocuk rahatsız olur. Fiziksel aurası oluşmuş çocuklar kendini emniyette hisseder, korunaklı bir alan içerisinde görür. Bunu da bir çocuk oyuncağı olan hulahop ile somutlaştırır. Yani bir kimse başka bir kimsenin yakınına bir hulahopun ortasındaymışsınız gibi düşünürseniz size etrafınızı çevreleyen o holehoptan daha yakın duramaz size siz istemedikçe.
Zihinsel Aura: Zihnin alanıdır. Zihnin ürünü konuşmaktır. Zihinsel aurasına saygı duyulan çocuklar düzgün konuşur, melodili konuşur, vurguları yapabilir, kendisini ifade edebilir. Zihinsel auraya saygı duymak çocuğun konuşmaya başladığı sırada ebeveynin onun konuşmasını aktif bir şekilde dinlemesi ile olur. Eğer öyle olmazsa, yani çocukla göz teması kurulmazsa, ilgiyle dinlenmezse o konuşurken çocukta konuşma bozuklukları oluşur. Çocuklar kendisini dinlemeyecek olan ebeveynine bir şeyleri rahatça anlatamayacağını bildiğinden hızlı hızlı anlatmaya çalışırlar. Bu tip çocuklar hızlı hızlı konuşurlar, yutarak konuşurlar, melodisiz konuşurlar ve çocuk kendini ifade edemez.
Duygusal Aura: Çocuğun duygularını özgürce yaşayabilmesidir. Çocukluk dönemi, çocuğun duygusal genişleme dönemidir. Ne kadar özgür yaşarsa duygularını o kadar geniş bir insan olur. Özgürce yaşayamayan bir kişi daralır öfke dengesi bozulur, çok daha trajik bir şey olur çocuk mimiklerini kullanamaz olur. Çocuk güldükçe, kahkaha attıkça yüz kasları oynar, çalışır. Her duygu farklı bir kası çalıştırır. Duyguları yaşayamayan kişiler kasları çalıştıramadığından mimikleri de kaybolur.
Sevgilerimle