Derya birkan
New member
Konuşmanın doğallığı, içtenliği çok güzel, ruhuna dokunacak doğallıkla gelişmiş herşey. Ama bakın burada bir ayrıntı daha var. "Anne sen niye hep kendini üzecek bir şey buluyorsun. Babamın eşi çok daha tahammülsüz, şiddet bile uyguluyor. Sen öyle değilsin. Üzülme, üzülürsen sütün kesilecek." Birkan'ın bu düşünceleri insana "ne kadar da ince ruhlu bir çocuk" diye düşündürüyor değil mi? Sanki büyümüş de küçülmüş gibi... Oysa bu haller edilgenlik işareti. Birkan için annesinin üzülmesi de bir çeşit psikolojik baskı. Annesi üzülmesin, diye kendi kırgınlığını bastırıyor. Bakar mısınız dönüp sizi teselli edişine... Çırpınışına... İyi bir anne olduğunuza sizi ikna etme çabasına... Elbette iyi bir annesiniz. Tüm anneler iyidir. Ama hepimiz hatalar yapıyoruz. Bir anne asla "sever de kızar da" değildir. Böyle bir lüksümüz yok. Anneler sadece sever. Koşulsuz ve her şart altında sever. Birkan'a bunu hissettirmek gerekir. Arabanın kapama yerlerine yanlışlıkla bastığında sinirlenmeyerek, olabilir anneciğim, diyerek hissettireceksiniz bunu ona. "Seni koşulsuz seviyorum" demrniz bir şey ifade etmez. Ama bur hata yaptığında kızmasanız o his Birkan'ın içine usulca işlemeye başlar. Kendi gibi kabul görmeli. Onun için Adem Hoca diyor ya zaten çocuk terbiyesi önce ebeveynin kendisinden başlar. Önce siz toparlanacaksınız. Önce siz yaşama sevinci ile dolacaksınız. Yoksa Birkan kimi rehber edinirse onun kopyası olacak.
Israr konusunda kendinden küçüklere karşı mı böyle sadece?
Bu sinirimi yenecegim inşallah.ısrarı var.elinde birsey yiyorsa onu bana uzatır ve ısrarla yememi ister.komsumuza gitip oglunuz disari cikabilirmi dediginde kadın bugun cikamiycak dediginde birkan .lutfen cıksın diyebiliyor.